Ayvalık evlerine ilişkin ilk bilgiler 19 yy aittir. Bu dönemden önceki konutlara ilişkin bilge ve belgelere rastlanmamaktadır. Bu tarihlerde Ayvalık’ta nüfus yoğunluğunun Rumlar olduğu göz önüne alındığında belirtilen tarihteki ve günümüzde var olan evlerin ilk sahip ve kullanıcılarının Rumlar olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayvalık’ın tarihi süreci dikkatlice incelendiğinde kentte Tük yerleşime pek rastlanmadığı, var ise bile bunun Ayvalık’a verilen özerklik belgesi ile sonlandırıldığı görülmektedir. Kent yapısal oluşumunu Rumların yaşadığı dönemde tamamlamıştır. Rumlar konutları kendi ihtiyaçlarını göz önünde tutarak yapmışlar ve mübadeleye kadar olan süreçte de kullanmışlardır. Mübadeleden sonra evlerin Türkler tarafından kullanılmaya başlaması ile değişimler yaşanmış fakat koruma kanunu ile bu değişim sürecide son bulmuştur.
Tepe eteğine kurulan kentte yollar yokuş yukarı ve dardır ayrıca çıkmaz sokaklar çok fazladır. Denize doğru diklemesine inen ara sokaklar, denize paralel olarak devam eden ana sokaklarla son bulmaktadır. Yolun altında deniz kıyısına paralel olarak devam eden ticarethaneler yer almaktadır. Yerleşim mekânlarında en çok dikkati çeken küçük ve bitişik olarak inşa edilmiş olmasıdır.
Konutlar genellikle iki buçuk yâda üç katlı inşa edilmiştir. Konutların alt katları yığma taş üst katlar ise karkas yapım tekniği ile yapılmıştır. Konutların giriş kapılarının üst kısmında yer alan üçgen veya yarım yuvarlak alınlıklarda yapım tarihleri yer almaktadır. Günümüzde bu kısımlar ya kapatılmış yâda tarihler yerlerinden sökülmüştür.
Ayvalık konutları zemin, bir ve ikinci katlar olmak üzere üç katlı yapılardır. Genellikle evlerin bir ve ikinci kat plan şemaları aynı iken zemin kat planları kullanım amaçlarına göre üst katlardan farklıdır. İki ve üçüncü katlar yerleşim amaçlı kullanılırken zemin katlar ticari amaçlı olarak kullanılmıştır. Zemin katlar depolama satış ve üretim amaçlı kullanım özelliklerine göre mimari farklılıklar göstermektedir. Zemin katların sokağa bakan ön cephesi satış arka kısmı ise depolama amaçlı olarak kullanılmıştır. Bu depolarda zeytin zeytinyağı gibi ürünler depolanmıştır. Rumlar döneminde ticari ve üretim amaçlı kullanılan zemin katlar günümüzde bu işlevini yitirmiş daha çok evin mahzeni niteliğini almıştır. Rumlar döneminde zemin ayrıca çamaşır yıkamak ve banyo amaçlı kullanılmıştır. Çünkü alt katlarda mutfak donanımına rastlanmamaktadır. Ocakların yanında yer alan lavaboların normalden büyük olması buraların çamaşır yıkamak için kullanıldığını göstermektedir. Binalarda en dikkat çeken nokta banyo yapmak için özel kısımların bulunmamasıdır. Banyo olarak genellikle zemin katları ve üst kata çıkışı sağlayan merdivenin alt kısmını kullanmışlardır. Banyo mekânlarına özen gösterilmemesinin temel nedenlerinden biri mekânın kullanım alanlarının yetersizliği ikinci nedeni ise su sorunudur. (Günümüzde içme suyunun Altınova’dan getirildiği düşünülürse sorunun boyutu daha iyi anlaşılmış olur) Wc ler alt katlarda yer alırken hemen yan tarafında yer alan duvarda havalandırma deliği bulunmaktadır. Zemin katlar nem nedeni ile günümüzde de konut amaçlı kullanılmamaktadır.
Birinci kata çıkışı sağlayan merdiven girişi depo kısmından ayırmaktadır. Depoya giriş kapısının sağ ve sol taraflarında yer alan kapılardan sağlanmaktadır. Giriş kapıları kemerli ve süslü kapılardır. Ana giriş kapıları sarımsak taşından iç kapılar ise ahşaptan yapılmıştır. Giriş kapılarının üstünde yer alan demir parmaklıklı yuvarlak alınlıklarda binaların yapım tarihinin yazılıdır. . Kapı tokmakları döküm tekniğinde yapılmış ve oldukça ilgi çekicidir. Merdivenlerle çıkılan birinci katta sofaya açılan odalar bulunmaktadır. Odalardan biri genellikle mutfak olarak kullanılmaktadır. Özellikle mutfak olarak inşa edilmiş konutlarda bulunmaktadır.
İkinci katlara çıkış tam yâda yarım kapalı çıkmalarla sağlanmaktadır. İkinci katlarda yatak odaları yer almaktadır. Ayrıca Ayvalık evlerinde birçok konutta rastlanan cumbalarda yine bu katlarda yer almaktadır. Üst katlarda manzaraya hâkim teraslar bulunmaktadır. Üst katlardaki odalardan terasa olan gizli çıkışlar ve terasların birbirine yakın olması korsanların kaçış amacıyla kullandığı görüşünü kuvvetlendirmektedir.
Ayvalık evlerini ilk yaptıranlar ile bugünkü kullanıcıları arasındaki sosyo-kültürel farklılıklar doğal olarak konutlara da yansımıştır. İhtiyaç nedeni ile bazı kısımlarda değişiklikler yapılarak özellikle banyo ve mutfak kısımları eklenmiştir. Ne kadar değişime uğrasa da tam değişime uğramayan Rum evlerine (iç mekan) rastlamakta mümkündür. Taş ocaklar, yatak odalarındaki ince işlemecilik izleri taşıyan ahşap dolaplar ve ikona nişleri varlığını sürdürmektedir.
Ayvalık evleri genellikle iki bucuk yâda üç katlı inşa edilmiştir. İki bucuk katı olarak inşa edilen evlerin üst katında yarım daire ve teras yer almaktadır.
Evler bitişik olarak inşa edildiğinden tek cepheli ve özenle inşa edilmiştir. Bitişik olarak inşa edildiğinden diğer cepheler görünmemektedir. Ön cepheleri sütunlarla, alınlıklarla. silmelerle alabildiğine gösterişli hale getirilmiştir. Fakat iç kısımlara ve arka sokağa bakan cephelere ön cepheye gösterile özen gösterilmemiştir.
Birinci katların en karakteristik özelliği Ayvalık evlerinin olmazsa olmazı sardunyalıklardır. En üst katlarda ise cumbalara ve balkonlara rastlanmaktadır. Alt katlar ise üretim ve satışa yönelik kullanılmıştır. Evlerin bahçeleri girişe göre arka tarafta yer almaktadır.
Birinci kat pencereleri daha sade olarak yapılmışken ikinci kat pencereleri daha büyük ve gösterişli olarak inşa edilmiştir. Alt katlardaki pencerelerde lentolu düz üst katlarda ise lentolu süslü tarzlar dikkat çekmektedir. Pencere sövelerinde tamamen Sarımsak taşı veya alt katlarda Sarımsak taşı üst katlarda ahşap kullanılmıştır. Birinci kat pencerelerinde Sardunyalıklar yer alırken üst kat pencerelerinde kepenkler yer almaktadır. Üst katlardaki kepenkler açılmadan da içeriye ışık girmesi sağlanabilmektedir. Üst katta kepenk kullanımında en önemli etken bu katların yatma amaçlı kullanılıyor olmasıdır. Evlerin çatı kaplamaları kiremittir.
0 yorum:
Yorum Gönder