Sayfada Ara

15 Şubat 2012 Çarşamba

Ayvalık’ta Sokak Tiyatrocuları Belgesel Oldu.


Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; seyir halindeki belediye otobüslerinde, kahvehanelerde, deniz kenarında ki kafeteryalarda, semt pazarlarında, konuk edildikleri evlerde, cadde ve sokaklarda oynadıkları ücretsiz tiyatro oyunlarıyla ülke genelindeki kamuoyunun dikkatlerini üzerinde toplayan Şeref Çetin Tiyatrosu, İstanbul-Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde yüksek lisans tezi olarak hazırlanan bir belgesel filme konu oldu.

Ayvalık’ta çekilen, ‘Şeref Çetin Topluluğu ve Sokak Tiyatrosu’ başlıklı belgesel filme konu olan ekibin oyuncuları, kendilerini anlatan filmde kendilerini canlandırarak, Türkiye ve dünyada şimdiye kadar sokak tiyatrosu hakkında çekilmiş ilk belgesel filmle bir ilki gerçekleştirdiler. İstanbul-Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümünde Master eğitimi gören Hacı Ahmet Habip adlı bir öğrencinin yüksek lisans bitirme tezi olarak yönetmenliğini üstlendiği belgeselin, uzun süren araştırmaların ardından hayata geçtiği öğrenildi.
Ayvalık’ta faaliyet gösteren tiyatro topluluğunun ulusal medya kuruluşlarının gazete ve televizyonlarına konu olan seyir halindeki halk otobüsleri ile gurubun kurduğu Alo Tiyatro adlı telefon sistemiyle evlere davet edilerek oynadıkları oyunların yanı sıra ilçenin cadde ve sokaklarında gerçekleştirdikleri ücretsiz skeçlerden kısa kesitlerin yer aldığı kısa metrajlı belgeselde, ekonomik olumsuzluklarla boğuşan oyuncuların, bin bir güçlük ve tiyatro aşkıyla tiyatroyu izleyicinin ayağına getirebilme çabaları adeta gözler önüne seriliyor.
Dünyadaki sokak tiyatrosunun günümüz tiyatrosuna uyarlanmış halinin belgesel hale getirilmesinin amaçlandığı filmde, Şeref Çetin Tiyatro topluluğunun sergiledikleri sokak gösterimlerinde seyirciyi sıkmadan kısa süren oyunlarla toplumsal mesajları vermesinin vurgulanması ise dikkat çekiyor.
Çektiği belgesel filminle, halkı sosyal sorumluluk projelerinin içine sokabilmek, toplumda farkındalık sağlanması ve bu çalışmaların ücretsiz yapılarak kalıcılığının ve devamlılığının sağlanmasını amaçladığını kaydeden genç yönetmen Hacı Ahmet Habip, “Bu belgesel bir tez projesi olarak ortaya çıktı. Sokak Tiyatrosunun kolları olan Pandomim, Happining, Politik Tiyatro gibi oyunlar haberlere ve filmlere nadirde olsa konu olmuştu. Ancak biz bu çalışmamızda yukarıdaki saydığımız kolların dışında gerçek bir Sokak Tiyatrosunu ele alarak bir ilki gerçekleştirdik” diye konuştu.

Türkiye’de tiyatro denilince akla, salon tiyatrosunun geldiğini ve bu açıdan bakıldığında, toplumsal mesajları en iyi veren sokak tiyatrosu ile salon tiyatrosunun birbirinden ayrılması gerektiğini vurgulayan Hacı Ahmet Habip, daha önce sokak tiyatrosu ile ilgili kitapların yayınlandığına ancak bir sokak tiyatrosunun yalın halde hiç bir belgesele konu olmadığına dikkat çekti. Habip, “Bu perspektifte, Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan bu çalışmayla sokak tiyatrosunu en iyi şekilde anlatmaya çalıştık. Bu çalışmayı yaparken de ekip olarak halktan maddi veya manevi hiçbir menfaat gözetmeyen Türkiye’de ki tek ekip olduğunu gözlemlediğimiz Şeref Çetin Tiyatrosu ile bu projeyi gerçekleştirdik. Şeref Çetin Tiyatro Topluluğunun, sokak tiyatrosuna kattıklarının yanı sıra yaptıkları sokak gösterimlerinde halkın anlayacağı üslubu kullanması ve sokak tiyatrosunun bilinen formunun bir gurup tarafından güncellenerek yeniden şekillendirilmesin amacını, gelişimini, görevlerini, içinde barındırdığı duvarlar ve iç dinamiği kısaca sokak tiyatronun yapısını gözler önüne sermeye çalıştık. Ancak yinede zamanın kısıtlı olması nedeniyle belgeselimizi ayrıntılı çekemedik” diyerek, kendisine çekimler süresince destek veren arkadaşı Selim Gül ve iki kamerana teşekkür etmeyi ihmal etmedi.
ŞEREF ÇETİN, “TARİHE GEÇTİK”
Öte yandan, toplumsal sorumluluk olarak gördükleri sokak tiyatrosu ile tiyatro salonlarına çeşitli nedenlerle gelmeyen seyircinin ayağına oyunlarını götürerek, tiyatroyu sevdirmeye çalışan faaliyetlerle tanınan topluluğun kurucusu, oyuncusu ve yönetmeni Şeref Çetin ise, “Bir belgesel filme konu olmak benim ve ekip arkadaşlarım için büyük bir onur oldu. Büyük bir üniversite tarafından akademisyenlerce eğitim malzemesi olacak bu çalışmayla bir anlamda tarihe geçtik. Bu belgesel birçok eğitim kurumu tarafından da eğitici-öğretici bir nitelik taşıyor. Tabi bu tip bir çalışmanın dünyada ve ülkemizde bir ilk olması da bizim bambaşka gurur kaynağıdır. Bir nebze olsun katkımız olabilmişse ne mutlu bize. Bu açıdan ben ve arkadaşlarım çok mutluyuz” diye konuştu.



0 yorum:

Yorum Gönder